İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Seri 4

#fikirselröportajlar serimizin yeni konuğu; Hacettepe Üniversitesi Kariyer Gelişimi Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde yürütülen Akran Kariyer Danışmanlığı projesinden ekip arkadaşım sevgili Gizem Uzunoğlu. Dilerseniz lafımızı fazla uzatmadan röportajımıza geçelim.

Merhaba Gizem! Kendini kısaca tanıtır mısın? 

Merhaba! 

Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldum, Ankara Barosuna kayıtlıyım. Girişim Sermayesi alanında çalışıyorum ve hukuk fakültesinde elde etmiş olduğum bilgimi finans bilgimle entegre ederek, yeni girişimlerin kendilerini geliştirmeleri için doğru altyapıları kurmalarına yardımcı oluyorum.

Bütün bu süreç oldukça karışık altyapılar gerektirdiği için ben de iş hayatında hala bir öğrenci sayılabilirim. Tüm bu süreç bir proje yönetimi içerisinde olduğu için özellikle yatırım süreçleri, detaylı hukuki ve finansal analizler gerektiriyor ve bunların her biri beni de sürekli eğitmeye devam ediyor. 

Öğrenme süreci hayatımızın her alanında kesintisiz bir şekilde devam ediyor 😊.  Dilersen biraz da üniversite tercih sürecinden bahsedelim?

Lise dönemimde, 2. sınıfa geçer geçmez Eşit Ağırlık bölümünü tercih etmiştim. Özellikle matematikten keyif alıyordum. Lise ikinci sınıfın ikinci dönemine doğru başarımın daha da artması gerektiğini düşündüm ve özellikle lise üçüncü sınıfın ilk döneminden itibaren dershane ile birlikte üniversite sınavlarına hazırlanmaya başladım. Üniversite sınavlarına hazırlanırken hangi bölümü istediğime henüz karar verememiştim ama hangi bölümü istersem isteyim, onu tercih edebileceğim özgürlükte bir derece elde etmeyi düşünüyordum. 

Bu dönem sürekli dershanede ve okulda rehberlik alıyorduk ve kendimizi ifade etmemiz yerine bizi belirli bölümlere yönlendirmeye çalışan çok fazla kişi de oluyordu. Bu denli bir yönlendirmenin ve rekabetin olduğu bir ortamda kendim için en doğru tercihi yapıp yapmadığımı hala bilmiyorum açıkçası, her zaman kendimi gelecekte nasıl bir ortamda hayal ettiğimi düşünerek karar vermeye çalıştım ve üniversite hayatımda da özellikle birinci sınıfta iken bu tercihimin benim için hatalı olup olmadığını sorgulamaktan çekinmedim. Eğer doğru yerde hissetmiyorsanız ve buna ilişkin sorgulamanız ne kadar uzun sürerse üniversitedeki mezuniyetiniz de yaklaşık olarak o kadar uzayacaktır. 

Evet, burada bence en önemli nokta sorgulamaktan çekinmemek. Özellikle hayatının geri kalan akışını büyük oranda etkileyecek/belirleyecek bir adım söz konusuysa. Konumuza geri dönecek olursak, bize üniversite hayatından bahsedebilir misin?

Akademik olarak bazı derslerde gerçekten kötüydüm bazılarında ise gerçekten iyi olduğumu düşünüyorum. Böyle olmaması gerektiği halde; genellikle o dersin yapısından, programından, sunum şeklinden fazlasıyla etkileniyordum. Hukuk fakültesinde derse devam zorunluluğu olmaması, sınıfların kalabalığı gibi sebeplerle derslere katılımım oldukça düşüktü. 

Sosyal faaliyetlerde sürekli yer alıyordum ancak katıldığım her sosyal faaliyetin akademik bir yönü de oldu. Sosyal faaliyetlerimi genellikle dernek ve kulüplerde aldığım görevler, konferanslar ve seminerler oluşturuyordu. Bunların yanında bir sivil toplum kuruluşu içerisinde gönüllülük esaslı faaliyetlerde bulunuyordum. 

Çok farklı yerlerde, farklı sektörlerde sürekli stajlar yaptım. Hukuk fakültesi sonrası zorunlu staj dönemimiz olmasına rağmen, bu staj döneminden önce yapılan stajların meslek yönelimini çok fazla etkilediğini düşünüyorum. Bunu hem kendimde hem de arkadaşlarımda gözlemledim ve hala gözlemlemeye devam ediyorum. Gönüllü stajların, meslektaş olacağım insanlarla iletişim kurmanın ve aktif olarak onları gözlemleme şansı edinmenin çok büyük bir önemi var. Bunun yanında, özellikle hukuk için diğer sektörlerde çalışan veya çalışacak olan arkadaşlar edinmek bana o sektöre ilişkin mevzuatı, insanları, iş ilişkisini anlamak konusunda çok büyük bir avantaj sağladı. 

Şu anki tecrübelerinle üniversiteye geri dönecek olsan neleri değiştirmek isterdin?

Akademik olarak derslerin yapısından ve programından bu kadar etkilenmenin çok doğru olmadığını öğrendim. Bazı derslere karşı olan önyargımı yıkarak o konulara daha fazla çaba göstermeyi denerdim. 

Peki, çalıştığın iş mezun olduğun bölümle alakalı mı?

Evet, biraz daha işletme ve finans bilgisi gerektirse de bölümümle ilgili çalışıyorum. 

Bize biraz da iş arama sürecinden bahsedebilir misin?

Şu an çalışmış olduğum yere, üniversite içerisinde edinmiş olduğum bağlantılarımın teklifi üzerine girdim. Ama daha önce gerçekleştirmiş olduğum staj başvurularımda ofislerini ararken onların bakış açılarını da düşünmeye özen gösterirdim ve çalışmak istediğim yerleri iyi sınıflandırarak, onlarla birlikte nasıl çalışabileceğimin nedenini karşı tarafa aktarmaya çalışırdım. 

Peki, işe alımında sence ne gibi özelliklerin etkili oldu?

Geçmiş staj tecrübelerim ve hukuk fakültesinde edinmiş olduğum ilgi alanlarım oldukça etkili oldu. Çalışmak istediğim alanlara yönelik şimdiki kadar belirlenmiş olmasa bir bakış açım vardı. Bunun yanında öğrenmeye açık olmamın da etkisi olduğunu düşünüyorum, belirli bir işi yapmam gerekiyor veya belirli bir işi yapmamam gerekiyor şeklinde düşünmedim. Öğrenmek istediğim, merak ettiğim her noktayı takip etmeye ve gözlemlemeye çalıştım.

Gerektiğinde soru sormaktan veya karşı çıktığım noktaları söylemekten çekinmemeye özen gösterdim. Özellikle hukuk gibi birilerinin hayatına etki eden bir mesleği gerçekleştirirken bazı soruların eksik soruluyor olması, o işin eksik yapılmasına da sebep olabiliyor. Bir işe girebilmenin yanında o işte kalabilmek de oldukça önemli.

Özellikle staj döneminde hukukçular ne kadar iyi veya kötü bir ofiste olmalarından bağımsız olarak çok fazla ofis değişikliği yaptığını görüyorum bunun temel sebepleri de çoğunlukla çalışma ortamında adaptasyon, işin takip edilebilmesi, karar alabilmek ve soru sorabilmekle ilgili oluyor. Avukatlık döneminde de çok farklı sıkıntılar baş gösterdiği için kişiler genellikle bir işe girmek yerine ortaklık yapısı kurmayı tercih edebiliyor. Buradaki kişisel yönelim bile aslında işe gireceğiniz kişinin sizi tercih etmesinde büyük bir etken. 

Röportajımızı sonlandırmadan önce üniversite öğrencileriyle paylaşmak istediğin bir tavsiyen/önerin var mı?

Kendilerini bir bölümde, bir üniversitede hayal etmek yerine hangi işi yaparken hayal ettiklerini düşünmelerini ve bu hedeflerinden şimdiki olduklarına noktaya doğru neler yapmaları gerektiğini düşünerek ilerlemelerini öneririm. 

Son olarak iş arayan yeni mezunlara herhangi bir tavsiyen/önerin var mıdır?

Bir işe girebilmek kadar o işte kalabilmek de önemli. Bu nedenle birlikte çalışabilecekleri, sürdürülebilir işlere yönelmelerini önerebilirim. Bazen çok istenilen bir iş veya idealist yönelimler aslında bu süreci deneyimlerken şahsen çok da keyif almayacağımız şeyler olabilir. Bu nedenle her şekilde deneyimlemek ve tecrübe etmek çok önemli. Bunu yapabileceğimiz en doğru dönemin de öğrencilik ve yeni mezuniyet dönemleri olduğunu düşünüyorum.  

#fikirselröportajlar serisinin ilk kadın konuğu olduğun ve bizimle değerli tecrübelerini paylaştığın için teşekkür ederiz. İleride seni hukuk alanında farklı ve güzel projelerde göreceğimize eminiz...

Sevgiler,

Aysu Helin