İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Seri 12
#fikirselröportajlar serimizin
yeni konuğu; Hacettepe Üniversitesi İşletme mezunu Kaan Akan. Röportajımıza
başlamadan önce bizimle değerli tecrübelerini paylaştığı için kendisine
teşekkür ediyorum.
Merhaba Kaan! Tanımayanlar için kendini kısaca tanıtır mısın?
İsmim Kaan, 24 yaşındayım. 2020 yılı temmuz ayında Hacettepe Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünden mezun oldum. Kendimi pozitif ve enerji dolu olarak tanımlayabilirim. Çevremde de bu imajımla ön plana çıktığımı söylerler 😊.
İlgi alanlarımdan bahsedecek olursam yaklaşık 2 senedir satranç
oynuyorum. Tamamen hobi amacıyla başladım ancak benim için büyük bir tutkuya
dönüştü. Bunun yanı sıra sıkı bir Formula 1 izleyicisi ve takipçisiyim. Şu an
güncel olarak takip ettiğim tek spor diyebilirim.
Profesyonel iş hayatıma başlangıcımdan bahsedecek olursam 2021
yılı başında Commercial Talent yetenek programı ile Pladis firmasında çalışmaya
başladım. Pladis Yıldız Holding’in atıştırmalık şirketleri olan Ülker, Godiva,
United Biscuits şirketlerinin tek çatı altında birleşmiş şirketi. 18 aylık
programım boyunca satış, ticari pazarlama, pazarlama başta olmak üzere toplam 6
farklı departmanda görev alacağım. Şu an rotasyonumun 3. Bölümü olan ticari
pazarlamada çalışmaya devam ediyorum.
Kaan
bize üniversite tercih sürecinden bahsedebilir misin?
Lise öğrenimim boyunca TM (eşit
ağırlık) öğrencisiydim. Pek çok eşit ağırlık öğrencisi gibi benim de
üniversite hayalim hukuk okumaktı. Üniversite sonuçları açıklandığında
istediğim hukuk fakültelerine puanım yetmiyordu. Bu andan itibaren önümde iki
seçenek vardı. Ya bir sene daha sınava hazırlanıp hukuk için yeniden
çalışacaktım ya da diğer eşit ağırlık bölümleri üzerine tercihler yapacaktım. Üniversite sınav senesinin ne kadar stresli
olduğunu ve bir sene daha bunu yaşamaya
hazır olmadığımı düşünerek ikinci yoldan devam etme kararı aldım.
Yeni hedefim işletme/iktisat bölümleri arasında seçim yapmaktı.
Tüm bu süreçte olabildiğince araştırma yapmaya özen gösterdim. Üniversitelerin bölüm sayfalarını ziyaret edip
ders programlarına baktım. Hangi bölümler
hangi dersleri alıyor inceledim. Tabii ki sürecin
vazgeçilmezi olarak bu bölümlerden mezun çevremdeki tanıdıklarımla görüşmeler
yaptım. Bu noktanın özellikle kritik olduğunu düşünüyorum. Tabii ki
tamamıyla başkalarının fikirlerine veya yaşadıklarına göre tercihlerimizi
şekillendiremeyiz ancak yaptığımız bu diyaloglar bizlere bölüm/hocalar ve iş
imkanları konusunda birçok cevap sunacaktır.
Aslında
kritik bir noktaya temas ettiğini düşünüyorum. Öğrencinin tercih etmeyi
düşündüğü bölümlerinin mezunlarıyla konuşması öğrenci için oldukça kafa açıcı
ve verimli oluyor bence. Üniversite hayatını ne kadar dolu geçirdiğini tahmin
eden ve bilen biri olarak üniversite öğrencisi arkadaşlar için oldukça güzel
örnekler aktaracağına inanıyorum. Bu kapsamda; üniversite hayatında nelerle
uğraştın, nasıl bir üniversite hayatı geçirdin?
Üniversite hayatımdan bahsedecek olursam Hacettepe’de geçirdiğim 5
senemin her anını dolu dolu geçirdiğimi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Bölümüm İngilizce olduğu için üniversitedeki ilk yılımda hazırlık sınıfında
okudum. Hacettepe’de hazırlık sistemi diğer okullardan biraz daha farklı. Ara
dönem yapılan sınav neticesinde başarılı olursanız eğer ikinci yarı yıl
döneminde bölüme başlayabiliyorsunuz. Ben de 6 aylık hazırlık eğitimimden sonra
ara dönemde bölümüme başlamış oldum. Ara dönemde başladığım için tüm dersleri
alma gibi bir zorunluluğum da yoktu. Bu nedenle normal programın yarı sayısında
ders alarak ders programımda açılan boşluğu öğrenci kulüplerinde aktif rol
almaya adadım. Ne şanslıyım ki bölümümün topluluğu (Hacettepe İşletme
Topluluğu- HİT) üniversitemizde oldukça aktif ve büyük bir topluluktu. Ben de
ilk tanıştığım andan itibaren toplulukta aktif bir rol üstlenmek ve yönetim
ekiplerine dahil olmak istemiştim. 5 sene boyunca içerisinde yer aldığım ve
üniversite 3. Sınıfta başkanlık görevini de üstlendiğim Hacettepe İşletme
Topluluğu ile başta kariyer etkinlikleri olmak üzere totalde 100’den fazla
etkinliğe imza attım. Tüm bu etkinlikleri
yaparken derslerimi de aksatmamaya özen gösterdim ve 3.38 gibi görece iyi
bir ortalamayla bölümünden mezun oldum.
Üniversite hayatım boyunca hem kendi gerçekleştirdiğimiz kariyer
etkinlikleri hem de diğer toplulukların kariyer
etkinlikleri sayesinde iş hayatına atılmadan sayısız şirketle ve iş
insanlarıyla tanıştım.
Geçtikleri kariyer yollarını, çalıştıkları şirketleri ve departmanları
bizzat kendilerinden dinledim. Bu sayede üniversite hayatımın başlangıcından
itibaren hangi alana yönelmem gerektiği ya da hangi iş alanlarında başarılı
olabileceğime dair kafamda düşünceler oluşmaya başladı.
Yine üniversite öğrenimim
boyunca büyük şirketlerin kampüs temsilciliğini üstlenme fırsatım oldu.
Belki de en önemlisi şu an çalıştığım firmada
başlamamda büyük rol oynayan iki farklı FMCG şirketinde staj gerçekleştirdim.
Şu
anki tecrübelerinle üniversiteye geri dönecek olsan neler için ''bunu iyi ki
yapmışım'' derdin veya neleri değiştirmek isterdin?
Şu anki tecrübelerim ile üniversite hayatıma geri dönebilecek
olsam kesinlikle ve kesinlikle yine öğrenci kulüplerinde aktif rol oynardım.
Öğrenimim boyunca 2 defa Erasmus değişim programına kabul aldım. İki dönemde de
farklı gerekçeler nedeniyle gitmemeyi seçtim. Geriye dönebilseydim en azından
birini mutlaka kabul ederdim 😊.
Üniversite boyunca
Work&Travel ya da Erasmus gibi yurt dışı faaliyetlerinin imkanlar
çerçevesinde mutlaka yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bir diğer konu ise
hobi edinmek. Dönüp baktığımda dolu dolu geçen üniversite yıllarımda kendi özel
hayatıma çok az vakit ayırabilmişim. Bence
mezun olmadan her gencin en az bir adet hobisi olmalı😊.
Peki,
çalıştığın iş mezun olduğun bölümle alakalı mı?
Evet,
şu an çalıştığım iş mezun olduğum bölümümle oldukça bağlantılı. İşletme bölümü
ders programını inceleyecek olursanız örgütsel yönetim, pazarlama, finans,
operasyonel yönetim gibi birçok farklı zorunlu ve seçmeli dersler olduğunu
görebilirsiniz. Şu anda da üretim ve satış odaklı bir şirkette çalıştığımı
düşünürsek birebir olarak uygulamasak da derslerde öğrendiğimiz teorik
bilgileri zaman zaman işimde uyguladığımı söyleyebilirim.
İş
arama sürecinden kısaca bahsedebilir misin?
İş arama sürecimden bahsedersek dediğim gibi 2020 yılı Temmuz ayında
mezun oldum. Mart ayından itibaren birçok
firma yeni mezun ilanlarını açmış oluyor, bu durum halen böyledir diye
tahmin ediyorum. Yaz döneminden itibaren de hemen hemen her firma iş ilanlarını
yayımlıyor.
Yukarıda bahsetmiş olduğum gibi üniversite hayatım boyunca sayısız
kariyer etkinliğine katıldım. Birçok sektör ve şirketi tanıma fırsatı elde
ettim. Bu nedenle mezun olduğumda çalışmak istediğim şirketler ve sektörler
aşağı yukarı belliydi diyebilirim. Öncelikli başvurularımı bu şirketlere
gerçekleştirdim. Çoğu şirkette başvuru süreçleri aynı ilerliyor. Önce genel
yetenek/dil testleri, sonrasında bireysel ya da grup şeklinde vaka çalışmaları,
insan kaynakları ve yönetici mülakatları. Bir zaman geldi ki neredeyse her gün
farklı bir şirketin testini çözüp birebir mülakatlarına hazırlanıyordum 😊.
Sence
işe girmende ne gibi özelliklerin etkili oldu?
İşe girmemde ve iş mülakatlarındaki başarılarım olarak da
değerlendirebiliriz genel bir yorum yapayım bu soru hakkında.
Bence en çok öne çıkan özelliğim başvurduğum pozisyonlar ile
ilgili çok istekli, hevesli olmam ve bunu
karşı tarafa hissettirmem. Buradan da anlaşılacağı gibi hep çalışmak istediğim işlere başvurmaya özen
gösterdim.
Gelebilecek sorular karşısında başvurduğum sektöre ve şirkete genel
hatlarıyla yorum yapacak kadar bilgi sahibi olup mülakatlara girdim.
Bunun yanı sıra 5 sene boyunca
öğrenci topluluklarında aktif rol üstlenmenin artısını en çok mülakatlarda
yaşadım. Mülakatlarda adaylara sorulan en sık soruları – Yönettiğiniz bir
kriz anını anlatın, insanları bir olaya ikna etmek zorunda kaldınız mı? Farklı
ekiplerle çalıştınız mı? gibi soruların cevaplarını üniversite hayatımda
edindiğim tecrübelerden yola çıkarak kapsamlı bir şekilde anlatabildim. Tüm bu
süreçte özgüvenli bir şekilde mülakatlara
katılmanın katkısı da oldukça fazla onu da atlamayalım.
Üniversite
öğrencileriyle paylaşmak istediğin bir tavsiyen/önerin var mı?
Üniversite yılları gerçekten çok hızlı geçiyor bu değerli
zamanların kıymetini bilmek gerekiyor. En önemli tavsiyem lütfen üniversiteyi sadece derslere girip çıkışta biraz oyalanıp
sonrasında eve/yurda döndükleri bir yer olarak görmesinler. İlk günlerden
itibaren kendi ilgi alanlarına veya
bölümlerine göre topluluklara dahil olsunlar.
Özellikle İİBF ve Mühendislik fakültesinde okuyan arkadaşlar
mutlaka en az bir tane kariyer kulübünde aktif rol almalılar. Tüm bu faaliyetler sayesinde ne istediğinizi
bulamasanız bile neyi yapmak istemediğinizi mutlaka bulacağınıza inanıyorum.
Artık çoğu firma tek başına not ortalamasını başarı kriteri olarak
değerlendirmiyor. Duygusal zekanızı
geliştirecek tüm faaliyetler ile içli dışlı olmalısınız. Özetle öğrenim
hayatınızda akademik başarınızın dışında anlatacağınız bir hikâye mutlaka
olmalı 😊
İş
arayan yeni mezunlarla paylaşmak istediğin bir tavsiyen/önerin var mı?
İş arayan yeni mezunlara tavsiyem asla ümitsizliğe kapılmamalılar.
Hem kendi yaşadığım süreçler hem de çevremde gördüklerimden yola çıkarak bunu
söylüyorum. Yukarıda bahsettiğim gibi öyle bir zaman geliyor ki gün içerisinde
birden fazla firmayla çok farklı tekniklerde mülakatlara girmek zorunda
kalıyorsunuz. Bazılarıyla sürecin sonuna kadar gideceksiniz hatta ‘’ oh be
tamam oldu bu iş ‘’ diyeceksiniz ama başka adaylarla devam etme kararı
alacaklar hem de size hiçbir gerekçe sunmadan. Aldığınız başarısız geri
dönüşler size kendinizi sorgulatacak, yetersiz olduğunuzu hissettirecek. Bu
dönemlerde motivasyonunuzu olabildiğince
yüksek tutmalısınız. Süreçte olduğunuz firmalardan
olumsuz dönüş alsanız bile geri bildirim almaya çalışın.
Bir süre sonunda fark edeceksiniz ki mülakatlarda hep aynı
çerçevede sorular soruluyor.
En sık karşılaşılan sorulara mutlaka
kuvvetli cevaplarınız olsun. Bol bol pratik yapın. Şahsen ben kendi kendime
sesli şekilde cevaplarımı okuyup pratik yapardım, hatta cevaplarımı kâğıda
döküp tekrar tekrar okuduğumu da biliyorum 😊.
Stres yönetimi çok önemli.
Özellikle yönetici/direktör görüşmelerinden önce stresten dolayı sağlıklı
düşünemediğimi fark ediyordum. Bunu aşmak için görüşmelerden önce nefes
egzersizleri yaptım kesinlikle tavsiye ederim 😊. En en önemlisi ise
kendinize güveninizi kaybetmeyip mülakatlarda emin ve istekli bir duruş
sergilemeniz olacaktır.
#fikirselröportajlar serisine
konuk olduğun ve bizimle değerli tecrübelerini paylaştığın için teşekkür ederiz
Kaan. Mesleki olarak başarılarına yeni başarılar ekleyeceğine eminim, yolun
açık olsun.
*Son 5 yıl içerisinde üniversiteden mezun olmuş ve halihazırda bir
işte çalışıyorsanız veya yüksek lisans yapıyorsanız sizlerin deneyimlerinizi de
bu röportaj serisinde paylaşmak isterim. Seriyi incelemek isterseniz; https://lnkd.in/dKyipjQ
Projeye destek olup, röportaj serisine dahil olmak isterseniz LinkedIn aracılığıyla benimle iletişime geçebilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder