İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Seri 11


 

#fikirselröportajlar serimizin yeni konuğu; canım Endüstri Mühendisi Elif Su Tüzün. Röportajımıza başlamadan önce bizimle değerli tecrübelerini paylaştığı için kendisine teşekkür ediyorum.

Merhaba Elif Su! Tanımayanlar için kendini kısaca tanıtır mısın?

Merhaba, ben Elif. Son günlerde 25ime gelmiş olmanın şoku içerisindeyim. Çünkü hissedilen karakter; yaklaşık 2 senedir çalışıyor olsa da ertesi gün okula gidiyorum diye uyanacak 20 ‘sinde bir Elif Su. Belki bir gün bir yüksek lisans programında karşılaşırız, kim bilir?

 

Son yıllarda önemini daha çok anladığımız sosyallik kavramından dolayı alışılmışın aksine öncelikle hobilerimden bahsetmek istiyorum. En büyük tutkum dans etmek. Devam ettirebileceğime inandığım yarım kalmış bir tutku kendisi. Seyahat etmek demeyeceğim çünkü hobiden çok bir ihtiyaca dönüştü artık günümüzde. Başka başka... Bir fotoğraf makinam var, bol seyahatli günlerde kavuşmayı bekliyoruz. Bir tık da gamer yönüm var, malum pandemi, evdeyiz. Devamı olan ve günden güne değişen hobilerim arasına yenilerini eklemek de yakın gelecek planlarım arasında. Bakalım göreceğiz.

 

Eğitim hayatıma gelecek olursak liseyi Ankara Atatürk Lisesi ‘nde okudum. Sonrasında da kısaca TOBB ETÜ olarak bildiğimiz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinden unutulmaz yıl 2020 de bir Endüstri Mühendisi olarak mezun oldum, aslında belgemi 2020 de aldım diyebilirim. Şu anda da SAP SuccessFactors danışmanı olarak çalışıyorum.

 

Êlif Su bize biraz da Endüstri Mühendisliği bölümünü tercih etme sürecinden bahsedebilir misin?

Hayatı gerçekten keyif alarak yaşamamız gerektiğini düşünüyorum, seçtiğimiz bölüm veya meslek de çoğumuz için hayatımızın geri kalanında hep bizimle olacağından toplum dayatmalarından arınıp kendi isteklerimize odaklanarak karar vermeliyiz bu noktada. Nitekim benim bilinçli bir tercih dönemim oldu, yaklaşık 11. sınıfın ortalarında girdi Endüstri Mühendisliği aklıma.

 

Endüstri Mühendisliğini tercih ederken iş alanları hakkında hâkim olduğum bir küme vardı tabi ancak bu küme üniversitede de değil, daha çok stajlarımda genişledi. Çünkü teoride olan bilgiler pratiğe döküldüğünde kendiniz de anlam katarak bu alanları çoğaltabilir hale geliyorsunuz. Araştırma, evet var olan alanlar konusunda bir bilgi veriyor ama daha sonrasında içinizdeki yenilikçi ruhla iş tanımını kendiniz de geliştirebilirsiniz.

Peki, üniversite hayatında nelerle uğraştın, nasıl bir üniversite yaşamı geçirdin?

Açıkcası gelenekselleşmiş örnek öğrenci tiplemesinde olduğumu sanmıyorum :)

 

Soft becerilerin gücüne inanan biriyim, dolayısıyla notlara veya sınavlara karşı biraz daha sonuç odaklı bir bakış açısına sahip bir öğrencilik hayatım oldu. Aşırı sevdiğim derslerde ders kaçırmamaya dikkat edip geneline baktığımdaysa sonradan çalışmayı tercih ederdim. Tabi bu da yine notları etkileyen bir faktör olarak yansıyordu ama kendim için ideal bir öğrenciydim. Çünkü mutlu olacağım işi sevdiğim derslere odaklanmış olmam sayesinde keşfettim.

 

Üniversitemin 1 senede 3 dönemi olması (yani çok tatilimin olmadığını ve yoğunlaştırılmış bir programda okuduğumu düşünebilirsiniz) ve ders programlarımıza cumartesi günlerinin dahil olması nedeniyle sosyal faaliyetler konusunda zamanımı doğru yönetemeyip vakit ayıramadığımı düşünüyorum. Aktif olduğum süreçteyse deneyimlemiş olsam da hiyerarşik yapılardan çok takım ruhunun ortaya çıktığı topluluklarda yer almaktan daha büyük zevk aldım. Onun dışında belli başlı konferans/seminer organizasyonlarında da görev aldım.

 

Üniversitemin sağladığı en büyük imkanlardan biri ikinci sınıftan itibaren başlayan her biri 3.5 aydan oluşan toplam 10.5 ay staj deneyimi elde etmekti. Aktif bir staj hayatıyla, iş hayatına üniversitede atılmış oldum diyebilirim. Bu süreçte farklı sektörleri deneyimlemeyi tercih ettim.

 

İlk stajımı TürkTraktör Ar-Ge departmanında yaptım. Derslerde öğrendiğim kavramları iş hayatında kullanıyor ve bilgileri pratikte uyguluyor olmak geri kalan üniversite hayatım için en büyük motivasyonum oldu bu staj sayesinde. Hem teknik anlamda (istatistiksel konular, teknik çizimler, iş yeri entegrasyonu, üretim hatları...) hem de soft beceriler kapsamında birçok kazanımım olduğunu düşünüyorum. İkinci stajımı ise Medyasoft Digitalde iş analistliği ve test uzmanlığı üzerine yaptım. Burada okulda yaptığımız bir projeyi gerçek bir projede uygulamalı olarak deneyimleme fırsatım oldu (kullanım senaryoları, iş akış diyagramları, ara yüz tasarımları, test senaryoları, son kullanıcı testleri...). Deneyim elde etmeyi destekleyen bir ekiple çalıştığım için beklentilerimin üzerinde bir kazanım sağladığımı düşünüyorum. SAP danışmanlığı kavramıyla da stajım esnasında karşılaştım.

 

Gelecekteki mesleğimle aslında burada tanışmıştım fakat henüz haberim yoktu :) Son stajımı ise Türkiye Odalar Borsalar Birliği iştiraki olan Türkiye Ürün İhtisas Borsası’nda yaptım ve staj hayatım burada artık iş hayatına dönüştü. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde çalışarak kurumsal iş hayatına asli bir adım atmış oldum.

Şu anki tecrübelerinle üniversiteye geri dönecek olsan neleri değiştirmek isterdin?

Maddeler şeklinde özetlemek gerekirse;

      Jazz türünün yanına yenilerini de ekleyerek dans hayatıma devam etmek isterdim.

      Kesinlikle Work&Travel veya Erasmus programlarına yönelirdim.

      Ekonomik kaygılarım olmasaydı “gap year” yapmak isterdim. Böylelikle iş hayatıma başlama arifesinde farklı kültürleri tanıma ve gezme fırsatı elde edebilirdim. Bu hayalimi ne zaman gerçekleştirebileceğim, göreceğiz J   

 

Peki, çalıştığın iş mezun olduğun bölümle alakalı mı?

Evet, sektörde diğer bölümlere kıyasla daha çok Endüstri Mühendisliği mezunu danışmanlarla karşılaştığımı söyleyebilirim.

 

Bize biraz da mesleğinden, görev tanımından bahseder misin?

Birçoğunuz gerek stajlarınızda gerek derslerinizde veya çevreniz aracılığıyla SAP ile karşılaşmış ya da mutlaka duymuşsunuzdur. SAP yi kurumsal iş yazılımları sağlayıcısı olarak tanımlayabiliriz. Biraz daha açmak gerekirse SAP, şirketlerin günlük işlerinde kullandıkları metot veya işlemleri yazılıma dökerek işlerin daha kolay ve verimli yürümesini sağlamaktadır. SAP çözümlerini sayısının hala artmakta olduğu kapsamlı bir alanda görebiliyoruz.

 

SAP SuccessFactors ise bir HXM (Human Experience Management) çözümü, yani bulut tabanlı bir İnsan Kaynakları çözümüdür. SAP yi aslında çok fazla alt kırılımlara sahip dallı bir ağaç gibi düşünebilirsiniz. Çünkü burada da bitmiyor ve SuccessFactors bünyesinde bulunan modülleri de incelememiz gerekiyor. Ben de işte burada devreye giriyorum. SuccessFactors altında yer alan çeşitli modüllerden, Performans ve Hedef Yönetimi ile Eğitim Modülünde firmalara danışmanlık hizmeti sağlayan ekibin bir parçasıyım. Burada benim devreye girdiğim nokta ise müşterilerin ihtiyaç ve isteklerini doğru analizlerle anlayıp sistem üzerinde alternatif çözümler sunmak. Sonrasında da alınan kararları sisteme uyarlamak ve diğer modüllerle entegre çalışmasını sağlamak işimin bir parçası.

 

İş arama sürecinden kısaca bahsedebilir misin?

Aslında bu konuda şanslı olduğumu söyleyebilirim, stajımın bitişi ile bulunduğum kurumda işe başladım. Bu esnada öğrenciler ve yeni mezunlar için başarılı bulduğum Youthall sitesinde bir ilan göz kırptı. Başvurum ile beraber, 3 aşamalı mülakat ve ihbar sürecimin sonunda yeni görevimin başındaydım. Bu sürecin yaklaşık olarak 3 ay sürdüğünü söyleyebilirim.

 

Bu noktada naçizane fikrim firmaların değerlendiremeyecekleri başvurulara olumsuz dönüşlerini kesinlikle yapmaları gerektiği yönünde. Reddedilen başvurulara verilmesi gereken geri bildirimlerden bahsetmiyorum bile :)

 

Sence işe girmende ne gibi özelliklerin etkili oldu?

Bunun cevabını doğru taraf olarak verebileceğimi sanmıyorum. Hadi mülakatta olalım ve ben sana sorayım: Beni neden işe alırdınız efenim? :)

 

Şaka bir yana, yeni mezun oldum, 1 yıl içinde sektör değiştirdim ve deneyimim yok... Diğer sorularda soft becerilerin gücüne inandığımı söylemiştim. Belki istekli ve kararlı olmamdır, belki güler yüzlülük ve pozitif enerjidir, belki de...

 

Üniversite öğrencileriyle paylaşmak istediğin bir tavsiyen/önerin var mı?

Bu online süreç biterse öğrencilikten keyif almaya bakın, geçim kaygınız yoksa veya bir süre olmayacaksa mezun olduktan sonra Dünya ’yı gezin. Yapabiliyorsanız Erasmus vs. mutlaka yapın.

 

Stajlar artık günümüz dünyasının olmazsa olmazı zaten, söylemiyorum. Yabancı dil konuşma becerilerinizi geliştirin. Edinebildiğiniz kadar mülakat tecrübesi edinin. Varsa belirli bir hedefiniz, sektör/iş tanımı/pozisyon vs. online kurslarla kendinizi destekleyebilirsiniz.

 

Şimdiden sosyal iş ağlarında aktif olun. Girişimci bir fikriniz varsa uygulayın, pes etmeyin. Hayata erken atılmayı hedefleyenler için de MT programlarına başvurabilirsiniz, birçok firmanın kapıları öğrencilere de açık haberiniz olsun, okurken de iş tecrübesi edinebilirsiniz. Bir de hayatınızın merkezine spor yapmayı konumlandırın, çok oturduk evde J

 

İş arayan yeni mezunlarla paylaşmak istediğin bir tavsiyen/önerin var mı?

Kuvvetle muhtemel hepiniz sosyal iş ağı platformlarında aktifsinizdir. Ret maillerinden geri bildirim isteyebilirsiniz, bu şekilde geliştirmeye açık yönlerinizi keşfedip üzerine gidebilirsiniz. Başvuru sürecinde sadece beklemektense alanınıza yönelik online kurslarla veya seminerlerle kendinizi geliştirmeye devam edebilirsiniz.

#fikirselröportajlar serisine konuk olduğun ve bizimle değerli tecrübelerini paylaştığın için teşekkür ederiz Elif Su. Alanında çok iyi işler başaracağına eminim. 

*Son 5 yıl içerisinde üniversiteden mezun olmuş ve halihazırda bir işte çalışıyorsanız veya yüksek lisans yapıyorsanız sizlerin deneyimlerinizi de bu röportaj serisinde paylaşmak isterim. Seriyi incelemek isterseniz; https://lnkd.in/dKyipjQ

 

Projeye destek olup, röportaj serisine dahil olmak isterseniz LinkedIn aracılığıyla benimle iletişime geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Kimim ve Neden Buradayım?

İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Seri 9