İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Seri 10

#fikirselröportajlar serimizin yeni konuğu; üniversite hayatından bu yana yakın arkadaşlarımdan biri olan Sosyolog Elif Yağmur Şahbudak. Röportajımıza başlamadan önce bizimle değerli tecrübelerini paylaştığı için kendisine teşekkür etmek istiyorum. 

Merhaba Yağmur! Tanımayanlar için kendini kısaca tanıtır mısın?

Merhaba, ben Elif Yağmur Şahbudak. Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji bölümünden 2019 yılında mezun oldum. Aynı zamanda psikoloji bölümünde de yandal yaptım. Şu anda Gaziantep Üniversitesi Sosyoloji Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimime devam etmekteyim. Eylül ayında tez dönemine geçmiş olacağım.

Aynı zamanda -yaklaşık 3 aydır- Gaziantep İl Göç İdaresi Müdürlüğünde çalışmaktayım. Burada göçmenler hakkında, özellikle ilde yoğun bir nüfusa sahip geçici koruma kapsamındaki Suriye uyruklu yabancılar hakkında sosyolojik araştırmalar yürütüyoruz. Bölümüme dair böyle dinamik bir alanda çalışma imkânı bulduğum için kendimi şanslı hissediyorum diyebilirim.

Yağmur bize biraz da üniversite tercih sürecinden bahsedebilir misin?

Bölümünü çok isteyerek ve severek seçen gruptan olduğumu ifade edebilirim. Benim için süreç şöyle başladı; lise 2’ de eşit ağırlık seçtiğim yıl, bize bir seçmeli ders listesi sunuldu ve sosyolojiyle ilk kez orada tanıştım. Hala daha severek görüştüğüm Deniz Hocam sayesinde sosyoloji nedir, temel odak noktaları nelerdir bunları öğrendim.

Ortaokul döneminde gazeteci olmak istediğimi hatırlıyorum ancak söylediğim gibi lise ikiden sonra benim için işler değişti. Son sınıfta ise tercih listemin ilk üç sırasında Sosyoloji bölümü vardı J böylelikle bir yıl hazırlıktan sonra Sosyolojiyle daha içli dışlı olduğum maceram başladı.

Peki, üniversite hayatında nelerle uğraştın, nasıl bir üniversite yaşamı geçirdin?

Akademik olarak başarılı bir öğrenci olduğumu ifade edebilirim. Bölüm birincisi ve yüksek şeref öğrencisi olarak mezun oldum. Dersleri sürekli takibin bu anlamda çok önemli olduğunu söyleyebilirim. Aslında ilgi duyduğunuz bir bölümde okuduğunuzda, zaten bu disiplin sizde ister istemez var oluyor. Çünkü her ders sizin için yalnızca gidip sınıfta/amfide oturup not aldığınız ve sonrasında çıkıp gittiğiniz basit bir ritüel olmuyor.

Sosyolojinin en büyük avantajı bence tüm bilim dallarında olduğu gibi hatta biraz daha fazla “neden” , “niçin” sorularını size devamlı sorduruyor olması, yani siz o dersten çıkıp gitseniz bile o ders sizi terk etmiyor diyebilirim. 

Okul içinde birkaç kulübe üye oldum fakat faaliyetlerine çok fazla katılım sağladığımı söyleyemem. Ancak hayatımda tekrar yaşamak istediğim bir gönüllülük dönemim oldu. 2018 yazında Gençlik Servisleri Merkezi aracılığıyla Fransa’ da iki ayrı kampta gönüllü olarak çalıştım. Bu süreç yaklaşık iki ay sürdü. Gönüllülük yaptığım ilk kamp Aubigne Racan adında küçük bir kasabada yer alan arkeolojik bir alanın düzenlenmesini içermekteydi. 1 haftalık aradan sonra Bordeux yakınlarındaki Latresne kasabasında bir yenileme kampında görev aldım. Burada da yerel insanların kullandığı tarihi bir binanın restorasyonuna katkıda bulundum. Birçok farklı ülkeden arkadaş edindim ve çok yorulduğum fakat çok daha fazla eğlendiğim, tecrübe edindiğim iki ay geçirdim.

5 yıllık lisans hayatım boyunca iş anlamında ne yaptığıma gelirsek, aslında 2,5 aylık bir Subway’ de çalışma dönemi haricinde iş deneyimim olduğunu söyleyemem. Bu anlamda üniversite boyunca iş deneyimim olmadı diyebiliriz. 2019 yılında ise bölümde seçmeli bir ders olan staj dersi kapsamında Adalet Bakanlığına bağlı, Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde staj yaptım. Alan olarak Suç sosyolojisine ilgi duyduğum için bu kurumda staj yapmayı tercih ettim. 22 iş günü sürdü stajım, suç sosyolojisi ve hukuk sosyolojisi alanında epeyce deneyim kazandırdığını ifade etmem mümkün. Çünkü derslerde teorik anlamda öğrendiğiniz şeylerin sahadaki yansımasını görmek, pratikte nasıl işlediğini anlamak bence çok önemli bir durum. Bu anlamda örneğin stigma (damgalama) teorilerini daima konuşuyoruz, ancak buna maruz bırakılan bir bireyle görüşme deneyimi yakaladığınızda iş tamamen farklı bir boyuta taşınıyor. Bu vesileyle tekrar Denetimli Serbestlik’ te staj boyunca bana yardımcı olan tüm hocalarıma teşekkür ediyorum. 

Şu anki tecrübelerinle üniversiteye geri dönecek olsan neleri değiştirmek isterdin?

Aslında şu anda geriye dönüp baktığımda değiştirmek değil de çok daha fazla üzerinde durmayı isterdim dediğim iki şey var. Birincisi dil anlamında hem İngilizcemi geliştirmek hem de aldığım İspanyolca derslerine devam etmek ve bunu ilk senede gerçekleştirmek. İkincisi ise bir dönem Erasmus’ a gitmek. Farklı bir ülkede bir dönem yaşamak güzel olabilirdi diye düşünüyorum. Bir de fırsatım varken ALES’ e daha iyi hazırlanmak isterdim tabii.

Peki, çalıştığın iş mezun olduğun bölümle alakalı mı?

Evet, hatta direkt ilgili diyebiliriz. Bölümde öğrendiğim pek çok bilginin iş hayatında oldukça işime yaradığını ifade etmem mümkün.

Bize biraz da mesleğinden, görev tanımından bahseder misin?

Kısaca ifade ettiğim gibi İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nde sosyolog olarak çalışıyorum. Kurumdaki çalışma gruplarından birisi olan “Uyum ve İletişim Çalışma Grubu” nda görev almaktayım. Bu bağlamda ilde yaşamlarını sürdüren göçmen gruplarla ilgili çalışmalar gerçekleştiriyoruz.

Bir örnek vermem gerekirse Haziran ayında Covid 19’ un Gaziantep’ te yaşayan Suriye uyruklu bireyleri nasıl etkilediğini araştıran nicel bir çalışma hazırladık. Yaklaşık 460,000 Suriye uyruklu bireyin evreni oluşturduğu çalışmada elde edilen bulgular sonucunda çeşitli çözüm önerileri sunuldu. Sonuç olarak bu şekilde sosyolojik araştırmalar gerçekleştirdiğimizi ifade edebilirim.

Aktif bir iş arama süreci geçirmediğini biliyor olsam da, iş arama sürecinden kısaca bahsedebilir misin?

Açıkçası lisans boyunca hep akademik kariyer hedefleyen birisi olarak direkt yüksek lisansa başvurdum yani aktif bir iş arama süreci yaşamadığımı ifade edebilirim. İlk ders dönemi geçtikten sonra ise kariyer.net gibi çevrimiçi platformlardan çeşitli şirketlerin insan kaynaklarına başvurmaya başladım, fakat bir dönüş alamadım. Daha sonrasında ise danışmanım sayesinde İl Göç İdaresindeki iş fırsatından haberdar olma şansım oldu. Böylelikle bir mülakat süreci sonrasında işe kabul edildim.

Sence işe girmende ne gibi özelliklerin etkili oldu?

Tüm röportaj boyunca söylediğim gibi bana kalırsa bölümü isteyerek okumamın etkisi çok büyük. Çünkü severek yapılan her şeyin insanın önüne çeşitli fırsatlar çıkardığını düşünüyorum. Ayrıca nicel araştırmalarda kullanılan SPSS programını bilmemin de büyük bir artısı var. Çünkü sizden beklenen şey bir alanda kullanılan araçların en azından belli bir kısmına hakim olmanız. Bunun yanında not ortalaması ve derecenin de belli bir cazibe yarattığını söyleyebilirim.

Üniversite öğrencileriyle paylaşmak istediğin bir tavsiyen/önerin var mı?

Mezun olalı bir yıl olmasına rağmen lisans dönemini çok özledim, hayatlarındaki en iyi dönemlerini yaşıyorlar, o yüzden tadını çıkarsınlar diyebilirim. Ayrıca Türkiye’ de çok zor olmasına rağmen tutku duydukları şeyleri yapmaya devam etmelerini de öneriyorum, kendim de bunu yapmaya çalışıyorum.

İş arayan yeni mezunlarla paylaşmak istediğin bir tavsiyen/önerin var mı?

Aslında şu an işsizlik oranlarına bakıldığında çok iç açıcı bir durum olmadığını söylemek mümkün, ama hiç beklemediğiniz anlarda çeşitli fırsatlar önünüze çıkabiliyor. Umudunu yitirmemek ve pes etmemek iş arama sürecindeki önemli duraklardan birisi gibi geliyor bana.

Bu yüzden iyi bir özgeçmiş hazırlamak ve istenilen alanda çabalamaya devam etmek temel şeylerden. Herkes kendisine, sağlığına dikkat etsin, geri kalan her şey hallolur. Son olarak böyle bir röportaj serisinin içinde yer aldığım için çok teşekkür ederim, üçüncü dalga ik benim sıkı takip ettiğim bir blog, sana da başarılarının devamını diliyorum Aysu’ cuğum.

 

#fikirselröportajlar serisine konuğu olduğun ve bizimle değerli tecrübelerini paylaştığın için teşekkür ederiz Yağmur. Alanda ve akademide çok iyi işler başaracağına eminim. 

Sevgiler,

Aysu Helin